.

   
  endüstri ve makine mühendisliği portalı
  GÜRÜLTÜ VE İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ
 


GÜRÜLTÜ VE İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ

1.GİRİŞ

Bilgi çağının gelişmiş ülkeleri 21. yüzyıla teknolojinin doruğuna ulaşmış olarak girme çabaları içindeyken, teknolojinin insanlığa sağladığı yararlar yanında, canlılar ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri her geçen gün artmaktadır.

20. yüzyıl başlarında tüm dünyada hızlı kentleşmenin, artan nüfusun ve hızla gelişen teknolojinin yarattığı önemli bir çevre sorunu haline gelen gürültü kirliliği üzerinde durulması gereken önemli bir konu haline gelmiştir.Kısaca teknolojik gelişmenin doğal sonucu olarak gürültüye maruz kalan insan sayısı da hızla artmıştır.Ülkemizde son yıllarda gürültünün insan sağlığı ve çevresi üzerindeki olumsuz etkileri arttıkça bu konuda yapılan araştırmaların sayısında önemli bir artış görülmüştür.

Gürültü; insanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz etkileyen, fizyolojik, psikolojik dengelerini bozabilen, iş performansını azaltan önemli bir çevre kirliliği türüdür.Akustik kirlilik ya da gürültü; gelişmiş ülkelerde diğer kirlilik türlerine göre daha yaygın bir tür olarak; kişisel ve toplumsal yaşam kalitesinde düşüşe neden olmaktadır.Bir çevre sorunu olarak ele alındığında, öncelikle gürültünün insan ve toplum sağlığı açısından kabul edilecek en yüksek düzeylerin(gürültü ölçüt ve limitlerinin)ortaya konması, daha sonra, incelenen çevredeki mevcut gürültü koşullarının ölçüm ve tahmin yöntemleri ile belirlenmesi ve bunlara bağlı olarak da gürültünün bir sistem içinde kontrol altına alınması çalışmalarının yapılması gerekmektedir.enm.blogcu.com.

Gürültü ölçümü, sonometre cihazı ile yapılır.Sonometre, sesin şiddetini desibel (dB) cinsinden verir.dB ise, insan kulağının en çok hassas olduğu ve yüksek frekansların özellikle vurgulandığı bir ses değerlendirme birimidir.Gürültü azaltılması ya da kontrolünde çok kullanılan dB birimi, ses yüksekliğinin subjektif değerlendirilmesi ile de ilişkilidir.Gürültü belirli limitleri aştığı zaman insanlarda gerek ruhsal, gerekse bedensel birçok rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır.Dünya Sağlık Örgütü`nün(WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü`nün yapmış olduğu araştırmalara göre, 0 dB insan kulağının eşiği olup  0-30 dB arasındaki seslere karşı rahatsızlık duymamaktadır.30-60 dB arasındaki seslerde kişisel hassasiyete bağlı olarak psikolojik belirtiler gözlenmektedir.65-85 dB arasındaki seslerde psikolojik, fizyolojik, otolojik bozukluklar oluşmaktadır.

Gürültünün önlenmesi, gürültü kontrol mühendisliği adı altında toplanan çeşitli dallardan uzmanların katılımı ile gerçekleştirilmektedir.Diğer taraftan, konunun çeşitli yönlerini ele alan ve her yıl gözden geçirilen uluslararası Teknik Standartlar yanında çeşitli ülkelerde gürültü ile ilgili ciddi denetimler gerçekleştirilmiştir.Ancak bu çabalara karşın, gürültü kaynaklarının gelişmiş ülkeler de dahil yayıldığı, gürültü düzeylerinin ve etkilenmenin giderek arttığı bir gerçektir.Ülkemizde2872 sayılı çevre kanununun 14. hükmüne dayanılarak hazırlanan ve 1986 yılında yürürlüğe girmiş olan gürültü kontrol yönetmeliğinin amacı,kişilerin huzur ve sükununu, beden ve ruh sağlığını gürültü ile bozmayacak  bir çevrenin geliştirilmesini sağlamaktır.

Bu derlemenin amacı, çağımızda önemli bir çevre sorunu haline gelmiş olan gürültünün insan ve toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koymaktır.

        

2.SESİN OLUŞUMU VE ÖZELLİKLERİ

Fiziksel olarak ses, esnek bir ortam içinde peryodik titreşimler yapan bir kaynağın ortamın denge basıncında değişimler meydana getirmesi ve bu basınç dalgalarının sabit bir hız ve belirli bir faz farkı ile ortamın uzak noktalarına kadar iletilmesi şeklinde tanımlanmaktadır.Fizyolojik yönden ise sesi, sözü edilen basınç akımı tarafından uyarılan işitsel bir duyudur.Gürültü ise gelişigüzel yapılı ve birbiri ile uyumlu olmayan frekans bileşenlerine sahip olan sestir.

Sesin iki temel öğesi frekans ve şiddettir.Frekans, ses dalgalarının birim zamandaki titreşim sayısıdır.Sesin yüksekliğini tanımlar.Belirli bir yoğunlukta düşük frekansların işitme kayıplarına yol açma olasılığı yüksektir.Frekans saniyedeki titreşim sayısı ve ya Hertz olarak ölçülmektedir.İnsanlar genellikle 500-20000 Hz arası sesleri duyar.Bu sınır dışındaki sesler duyulmaz.Ancak zararlı etkileri vardır.Bu seslerin düşük olanlarına infrases, yüksek olanlarına ultrases denmektedir.Kişide bulantı, huzursuzluk ve baş ağrısı yapabilmektedir.İnfrases genellikle teknolojiye bağlı olarak ortaya çıkar.En yaygın motorlu araçlarda görülür.Ayrıca sesin yumuşak ve ya sert olduğunu gösteren, sesin ton kalitesi ve ya rengi olarak adlandırabileceğimiz “timbre” terimi de kullanılmıştır.

Şiddet ise sesin yapmış olduğu basınca denir.Sesin şiddeti ise atmosfer basıncının milyonda biri olan mikrobar olarak ifade edilir.Sesin şiddetini belirleyen diğer bir ölçü de bell`dir.(Telefonu bulan bilim adamı Grahham Bell adına)Pratikte ise bel`in onda biri olan decibel kullanılır.

 

3.ÇEVRESEL GÜRÜLTÜ KAYNAKLARI

Gürültü kaynakları çeşitli şekillerde gruplandırılabilir.Seslerin doğuş biçimlerine göre havada ve ya katı ortamlardadoğan gürültüler, akustik yönden noktasal, çizgisel ve ya düzlemsel kaynaklardan yayılabilirler.Akustik kirlilik yaratan çevre gürültüleri konumlarına ve yayılma yollarına bağlı olarak iki grupta incelenebilir.

         3.1.Yapı İçi Gürültüler

         Yapıların içinde yer alan her türlü mekanik ve elektronik sistemler ile yaşam etkinliklerinden doğan gürültülerdir ki, doğrudan ve ya dolaylı olarak gürültüye duyarlı diğer mekanlara iletilmektedir. Konuşma sesleri, ev araçlarının gürültüleri, yüksek müzik sesi, darbeler, büro gürültüleri ve çeşitli makine ve donatımların(asansör, sıhhı tesisat, soğutma sistemleri, havalandırma ve iklimlendirme tesisatı, çöp bacaları ve hidrofor vb.)gürültülerini örnek verebiliriz.

         3.2.Yapı Dışı Çevre Gürültüleri

         Yapıların dışında yer alan kaynaklarda üretilen ve gerek yapı içindeki gerekse yapı dışındaki kişileri etkileyen gürültülerdir. enm.blogcu.com. Bu da şu şekilde gruplandırılabilir.

         a)Ulaşım gürültüleri(Karayolu, demiryolu, havaalanı gürültüleri)

         b)Endüstri gürültüleri(Endüstriye ait araç, gereç ve makinalar ile iş yerlerindeki çeşitli faaliyetlerden doğan gürültüler)

         c)Yapım (Şantiye) gürültüleri(yol ve bina yapım işlerinin ve makinaların sesleri)

         d)İnsan faaliyetlerinin gürültüleri(çocuk bahçeleri, spor alanları, atış alanları ve kişisel gürültüler, yüksek sesli konuşmalar)

         e)Ticari amaçlı gürültüler(Açık hava sinemaları, eğlence yerleri, yükseltilmiş reklam ve müzik yayınları, sesli satıcılar)

         Değişik gürültü kaynakları ve bu kaynaklardan çıkan gürültü seviyeleri tabloda verilmiştir.Gürültü kontrol yönetmeliği ile getirilen sınırlamalar ve yasaklara uyulmaz ve ya ihlal edilirse; bu durumda 2872 sayılı çevre kanunu ve bu kanunun bazı maddelerini değiştiren 3301sayılı kanunun ilgili hükümleri uygulanabileceği gibi fabrika, işyeri, eğlence yeri sahipleri de bölgenin en büyük mülki amirlerince verilecek bir aylık süre içerisinde durumunu düzeltmedikleri takdirde müesseseleri kapatılır.Ayrıca, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükmü uygulanır.

 

 



4.GÜRÜLTÜ ÇEŞİTLERİ

Gürültünün tipi, sahip olduğu frekans spektrumuna, ses düzeylerinin zamanla değişmesine ve ses alanının yapısına bağlı olmak üzere üç grupta incelenmektedir.

 

4.1.Frekans Spektrumuna(bandına)Göre:

4.1.1.Sürekli Geniş Bant Gürültüsü:(Beyaz gürültü)Birçok gürültü sürekli bir spektruma sahiptir.Yani, gürüültü meydana getiren sesin frekansı, tüm frekans bandı boyunca yayılmış, hiçbir frekans bandında toplanmamıştır.Doğadaki mevcut renklerin karışımı ile oluşan beyaz ışık gibi, bütün frekans aralıklarına sahip sürekli spektrumlu sesler de beyaz gürültü adını alan sesleri meydana getirirler.Buna en iyi örnek olarak genel makine gürültüsü verilmektedir.

4.1.2.Sürekli Dar Bant Gürültüsü:Geniş bant gürültüsünün tersine, bu tür gürültünün frekans dağılımı, belli bir frekans bandında yoğun olarak yer alır.Diğer bir değişle gürültüyü oluşturan arı seslerden frekansı belli bir aralıkta olanlar baskındır.Döner testerenin çıkardığı ses özellikle yüksek frekansları içermesi ile bu grupta yer alır. enm.blogcu.com

 

4.2.Zamana Bağımlılık:

4.2.1.Kararlı Gürültü:Gözlem süresince gürültü düzeyinde önemli bir değişiklik olmayan gürültülerdir.Sabit bir hızla ve güçte çalışan herhangi bir motorun yaratacağı bu tür gürültüdendir.

 

 

4.2.2.Kararsız Gürültü:Gürültü düzeyinde zamanla önemli değişikliklerin gözlendiği gürültü türüdür ve kendi içinde üçe ayrılır.

 

 

          4.2.2.1.Dalgalı Gürültü:Gözlem süresince düzeyinde sürekli ve önemli ölçüde değişikliklerin meydana geldiği gürültüdür.

          4.2.2.2.Kesikli Gürültü:Gözlem süresince, gürültü düzeyi aniden artan gürültü düzeyine düşen ve ortam gürültü düzeyi üstündeki değeri bir saniye ve ya daha fazla sürede sabit olarak devam eden gürültüdür.Trafik gürültüsü, durup yeniden çalışan vantilatörün gürültüsü örnek verilebilir.

          4.2.2.3.Vurma Gürültüsü:(Anlık Gürültü)Her biri 1 saniyeden daha az süren ve ya daha fazla vuruşun çıkardığı gürültüdür.En iyi örnek olarak, çekicin çıkardığı gürültü verilebilir.

 

 

 

5.GÜRÜLTÜNÜN ÖLÇÜLMESİ

          5.1.Gürültü Seviyesi Ölçüm Araçları:

          Bunlar sonucu desibel olarak veren araçlardır.Bu tip araçlarda gürültünün oluşumunda belirli frekansları belirleme ve izole edebilme özelliği vardır.Bu tip özellikler karmaşık gürültü ortamlarının denetiminde önem taşımaktadır.

 

          6.GÜRÜLTÜNÜN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

          İnsan sağlığı için çeşitli yönlerden önemli riskler oluşturan çevre sorunlarından biri de gürültü kirliliğidir.Çeşitli nitelikteki istenmeyen sesler, yaşanılan çevrenin doğal güzelliğini bozmakta, çevreyi kirletmektedir.İnsanın sağlığına olan olumsuz etkileri, hava kirliliği, su kirliliği kadar önem taşır.

          Gürültünün insanlar üzerindeki olumsuz etkileri genel olarak fizyolojik ve psikolojik olmak üzere iki grupta toplanabilir.En önemli etkisi ise yüksek şiddetteki gürültünün işitme duyusunu tahrip etmesidir.İç kulak ve içerisindeki oluşumların tolere edebileceği ses şiddeti sınırlıdır.Bu sınırı aşan şiddetteki sesler işitme duyusunu tahrip eder.İç kulağı koruyan yapılar ise bu tahribatı tam olarak önleyememektedir.enm.blogcu.com

          Devamlı yüksek şiddetteki gürültünün sadece işitme ile ilgili bozukluklara neden olmakla kalmayıp, dinleme ve anlama güçlüğü, dikkat dağınıklığı, iş verimi ve konsanstrasyon azalması, uyku düzensizliği, sinirlilik, baş dönmesi gibi birçok olumsuz etkiye neden olduğu da bilimsel olarak açıklanmıştır.Bu etkileri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.

1.     Endokrin ve metabolik fonksyonlar

2.     Bağışıklık sistemine karşı rezistans

3.     Üreme üzerine etkiler

4.     Nörolojik etkiler

 

6.1.İşitme Üzerine Etkisi

Gürültü organizmanın bütünü için zararlı ise de en büyük zararını kulak ve işitme üzerine yapar.Sesin vücuda yaptığı zararların gözle görülebilir olanı şiddetli ses dalgalarına bağlı olarak kulakta meydana gelen zarardır ki yavaş yavaş sinir tipi ve ya iç kulak tipi sağırlık diye adlandırılan sağırlığa neden olur.Gürültünün işitme üzerine olan etkilerini iki grupta inceleyebiliriz.

 

6.1.1.Geçici İşitme Kaydı(Temporary Threshold Shift)

Bir kişinin gürültüye maruz kaldıktan sonra işitmesinde ortaya çıkan azalma durumudur.Yani yüksek şiddetteki gürültünün iç kulakta meydana getirdiği histokimyasal(hücrelerin kimyasal dengesi)değişiklikler sonucu işitmenin geçici olarak bozulmasıdır.Aşırı uyarılmaya bağlı olarak oksijen kullanımının artması, RNA işleyişindeki azalma ile açıklanabilir.Gürültü etkimesi ortadan kalktıktan sonra işitme de normale döner.

Bir örnek vermek gerekirse, fabrika işçilerinin sabah ve akşam yapılan işitme testleri arasında ortaya çıkan işitme kaybı durumudur.Aynı tarzda pazartesi sabahı işçilerin işitmeleri normal durumda iken, cuma akşamları yapılan testlerde işitmede belirli  bir düşme (azalma) görülmektedir.

Geçici işitme kaybı, maruz kalınan gürültü tipine, şiddetine, süreye ve kişiye bağlı olarak değişir.Eğer maruz kalınan gürültü 2000-6000 Hz arasında ise oluşan işitme duyulabilir frekans aralığına göre daha fazla olur.En büyük değeri ise 4000 Hz `de ulaşır.Orta kulaktaki kaslar bir ölçüye kadar kulağı koruyabilirler.Bu koruma gürültü tipi sürekli olduğunda daha az, kesik olduğunda ise daha fazladır.

İşitme kaybının tamamen yok olması 1 saat, bir gün ve ya yaklaşık bir hafta kadar olabilir.Şekil 4`te çeşitli gürültü düzeylerine 7 gün maruz kaldıktan sonra işitmenin normale dönüş süreleri gösterilmektedir.

 

 

 
  bugün 9 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol