.

   
  endüstri ve makine mühendisliği portalı
  Oturarak Yapılan İşlerde Çalışma Yerinin Ölçüleri
 

Oturarak Yapılan İşlerde Çalışma Yerinin Ölçüleri

Oturarak Yapılan İşlerde Çalışma Yerinin Ölçüleri :

           

İnsanlar; işlerinin başında, bürolarında, evlerinde, dinlenme yerlerinde, araçlarında ve her fırsat bulduklarında oturmaktadırlar. Oturulan sandalye, koltuk ve bankların yapısal özellikleri kıyaslandığında, çok değişik otuma yüzeyleri dikkati çeker. Düz ve tahta banklar yanında, yumuşak malzeme yüzeyleri gibi farklı tasarımlar görüldüğü gibi, çoğu işyerlerinde iş görenleri kendi çabaları ile buldukları ( kutu, teneke, portakal, sandığı, varil vb.) eşyalarda oturma amacı ile kullanılmaktadır. ( Erkan, 1997)

 

Yapılacak iş açısından koşullar oturarak çalışmaya elverişli ise artık her iş görenin, şikayetine yol açılmadan, asgari yorulma ve azami rahatlıkla çalışabilmesi sağlanmalıdır. Özellikle ense, köprücük kemiği ve sırt kaslarında, yanlış çalışma yeri ölçüleri yüzünden aşırı yüklenmeler olabilir.

 

Oturarak çalışma yüksekliği, işlem görecek yada gözetlenecek nesnelerin bulundurulması gereken yüksekliktir. Bu yükseklik, oturarak çalışma için oturma yüzeyi, ayakta çalışma için ise taban esas alınarak ölçülür. Çalışma yüksekliği, her zaman çalışılan masanın yüksekliğine eşit olmayabilir. Üzerinde çalışılan iş parçası veya düzeneğin yüksekliği de dikkate alınmalıdır. Masa yüksekliği buna göre daha alçak veya masa yüksekliği belli ise oturma yüksekliği buna göre daha yüksek olarak seçilir.

 

Oturma yüzeyinin yatay yada öne eğik olması rahatsız edicidir. Nitekim, bu gibi yüzeylerde oturanlar arkalığa dayandıklarında ileri kaymaya başlarlar. Oturma yüzeyi kaygan olmazsa da sırta dayanmak kalçada öne doğru bir itiş oluşturur ve zamanla çok rahatsızlık verir. Bu nedenle oturma yüzeyi geride başlayarak 3 yada 5°'lik bir eğimle yükselmelidir. Dinlenme yerlerindeki koltuklarda bu eğim 8°'ye kadar çıkarılabilir. Böylece, geri dayanmaktan oluşan itme kuvveti oturma yüzeyi üzerine dağılarak ileri kaymayı önler. ( Erkan, 1997)

 

Oturma yerinin derinliği ve genişliği de Antropometrik temellerle saptanabilir. Oturarak çalışan insanların  oturdukları iş sandalyeleri derinliği 35-40 cm arasında değişebilir daha çok dinlenme amacıyla kullanılan koltuklarda bu derinlik bir ölçüde arttırılabilir. Oturma yüzeyinin genişliğine gelince, burada istatistik dağılımın üst sınırları ve tercihen %95 değerleri kullanılır. Tek olarak kullanılacak sandalyelerde oturma yerinin genişliği 40 - 43 cm. olmalıdır. Ancak, bu sandalyelerde insanlar yan yana oturacaklarsa ve dirsek dayamak için olanaklarda gerekirse, böyle bir tasarım değişikliği için gerekli Antropometrik boyutlara başvurulmalıdır. ( Erkan, 1997) 

 

Çalışma yüksekliğinin seçiminde, yapılacak işin türü de önemlidir. İnce işler için çalışma yüksekliği, oturma yüzeyi ile göz arasındaki mesafeye, bakış açısına ve görüş uzaklığına göre hesaplanır. ( Özok, 1982 )

 

Montaj işlerinde ve makina başındaki çalışmalarda iyi görüş koşulları ile rahat kol konumu arasında (kol ve dirsekten yukarısı olabildiğince düşey durumda olmalıdırlar) bir uzlaşma noktası bulmak gerekir. Normal bir yazı masası iş görenin gövdesini, fazla öne eğilmeksizin destekleme olanağı sağlamalıdır.

 

Hareket ağırlıklı kaba işlerde önemli olan, kollarını serbestçe hareket ettirebilmektedir. Aynı çalışma yüksekliği, daktiloda yazı yazma için de geçerlidir (klavyenin ortalama yüksekliği). Masa yüzeyinin oturma yüzeyinden mesafesi çalışan uyluk kalınlığına bağlı olarak aşağıya doğru sınırlıdır.

 

İnsanın oturma yüksekliği, ayaklarının yere dayandığı noktadan üzerinde oturduğu yüzeye kadar olan mesafedir. Çalışma yüksekliği ( örneğin makinelerde) genelde sabit kaldığı için, oturma yüksekliğinin duruma göre ayarlanabilmesi gerekir. Bu yüzden, 30 ile 50cm arasında bir ayar aralığı zorunludur.

 

Masa üzerinde zorlanmadan kavrama işlemi yapılacak alan, kişiden kişiye değişen kol uzunluğu ile sınırlıdır. Buna kavrama alanı adı verilir.

 

Diğer taraftan oturarak çalışan bir insan, kavrama alanı içinde bulunan her noktaya aynı kolaylıkla erişemez. Bunun nedeni, eklemlerin hareket özellikleridir. Buna bağlı olarak da, kavrama alanı içinde elverişli ve az elverişli hareket yönleri ortaya çıkar. Azami kavrama alanı biraz daha büyükçedir. Masa başında yapılan işlerin büyük çoğunluğunda masa kenarı insanın gövdesinden 5 ile 10cm kadar uzaktadır. Böyle bir durumda, kollarını masaya dayamadan çalışan bir insanın elleriyle iş gördüğü merkez, gövdesinden 25 ile 30cm ; kollarını masaya dayayarak çalışan bir insanın elleriyle iş gördüğü merkez ise gövdesinden 30-40cm öndedir. Dirseklerin hareket alanı altındaki yan alanlar, erişilmesi zor alanlardır. İnsan, elini uzattığında avucu altına isabet eden veya gövdesine yakın yerlerde konumlandırılmış takım ve parçaları daha rahat kavrar. ( Özok, 1982 )

 

Oturma yerinin rahatlığını arttıran bir yapısal özellik de bel ve sırt bölgelerini destekleyen arkalıktır. Böyle bir destek gövdenin rahat ve dik tutulmasına yardımcı olur. Arkalığın desteklemesinde en başta gelen bölge bel bölgesidir. Kalça gerisine ve omuzlara dokunan arkalıklardan kaçınılmalıdır. Eğer, uzun arkalık düşünülüyorsa, bunun özellikle bel bölgesine destek sağlaması için tasarım öngörülmelidir. Rahat koltuklarda arkalığın oturma yüzeyi ile teşkil ettiği açı 105° olarak belirlenmiştir. Bu tür koltukların ayrıca oturma yüzeyi içinde 6.5° lik eğim öngörüldüğünde, arkalığın yatay yer düzlemine göre eğim 111.5° ye kadar çıkar.

Oturma sandalye ve koltuklarına alt kol desteği ilave edilecekse bunun kollar rahat bir şekilde sarkıtılmış bir duruşta dirseğin yüksekliğinde olmalı ve alt kolun yere yatay destek üzerinde, mümkünse yumuşak bir malzeme ile desteklenmiş olmasına özen gösterilmelidir. Yan yana dizilen koltuklarda, yer ekonomisi kaygısı ile koltuklar yan yana getirilerek. sıkışık bir oturma düzeni yaratmaktan kaçınılmalıdır. ( Erkan, 1997)

 

Ayakla çalıştırılacak kumandalar durumu kişilere uydurulmalıdır. Topukla basılacak şarteller için en uygun yer ellerin çalışma merkezinin iz düşümüdür. Ayak ucuyla basılacak pedallar ise topuk pedallarından 14-18cm öne yerleştirilebilir.  ( Özok, 1982 )

 

            Sonuç: Dokuma departmanında  yapılan birçok iş için oturak düzenlenlenmemiştir. Mevcut oturaklar sadece kalite kontrol yapanlar için olup boyutları çalışanların boyuna ve yaptıkları işe uygun görülmüştür.

                         Ayakta Durarak Çalışmada Çalışma Yerinin Ölçüleri :

 

Ayakta durarak çalışan bir insana ait çalışma yüksekliğinin uyumunu sağlamak oturarak çalışan bir insana göre daha zordur. Aynı iş için kısa boylu kadınlar ile uzun boylu erkekler için uygun olan masa yükseklikleri arasındaki fark 25cm’ye kadar ulaşmaktadır. Masa ve makine yükseklikleri genel olarak ayarlanmadığı için uzun boylu erkeklere uyum sağlayacak şekilde düzenlenmesi ve diğer çalışanlar için podest kullanılması uygun olur. Ancak böyle bir çözüm pratikte uygulanması güç olduğundan, çalışma yüksekliğinin ortalama değerlere göre düzenlenmesi tavsiye edilir.

 

Ayakta durarak çalışan bir insanın kollarının kavrama alanı, oturarak çalışan bir insanınkinden farklı değildir. Ancak ayakta çalışma sırasında yana doğru adım atılarak bu alanı genişletme olanağı vardır. Bacakların hareket hacmi düşürülürken dizlerin bükülmesi sırasında ayağın öne atılması ve gereğinde pedallara basılması için ayak uçlarına yeter derecede hareket serbestliğinin sağlanması göz önünde bulundurulmalıdır. ( Özok, 1982 )

Sonuç: Dokuma departmanında çalışan ve ayakta iş gören elemanların birçoğu için çalışma alanının genişliği uygundur .Ancak yapılan işler her zaman ayakta durmayı gerektirecek işler değildir. İşçilerde oluşabilecek yorgunluğu azaltmak için dokuma bölümüne 8 tane çalışma ergonomisine uygun koltuk alınması önerilmektedir. Bu önerinin maliyeti:

80,000,000 * 8 = 640,000,000Tl. dir.

3.1.3 Aydınlatma :

İnsanın enformasyon algılamasında en önemli algılayıcı (reseptör) gözdür. Bütün algılamanın %80-%90'ı göz kanalı ile gerçekleşir. Günümüzde pek çok sınai işte görme organı , organizmanın en fazla zorlanan bölümüdür. İş koşullarının doğurduğu yorgunluğun büyük bir kısmının göz zorlanmasından ileri geldiği tahmin edilebilir. Bu yüzden çalışma ortamları gözü yormayacak  şekilde mümkün oluğunca aydınlık olmalıdır. İyi bir aydınlatmayla insan performansı %15 hatta bazen %40 oranında artabilir.

            İyi Bir Aydınlatma Düzeninin Özellikleri :

Bir aydınlatma düzeninin niteliğini belirleyen faktörler:

a)      Aydınlatma şiddeti

b)      Eş düzeyde aydınlatma

c)      Işık yönü ile gölge etkisi

d)      Işık dağılımı

e)      Işıktan yararlanma

f)        Göz kamaşmasının sınırlandırılması

g)      Işığın rengi ve renksel yansıma

 

Aydınlatma Şiddeti :

Son yıllardaki geniş kapsamlı araştırmalar, aydınlatma şiddetini yükseltmesi ile insan performansının arttığını, yorulmanın azaldığını, daha az iş kazasına rastlandığını göstermiştir.

 

 

 

 

 Genç işçiler     Yaşlı işçiler      Artma oranı(%)

Lüks                  Lüks                      Lüks

120                      250                        109

200                      400                        100

300                      550                          83

500                      800                          60

900                    1100                          22

           Aynı performans koşullarında genç ışık gereksinimi (Hettinger 1976)

Aşağıdaki tabloda endüstriyel hayattaki bazı işler ve bunların gerektirdiği aydınlatılma düzeyi verilmiştir.

 

 

 

İşlemler

         Önerilen                aydınlatma

             Lüks                   Lumens/ft²

Montaj ve kalite kontrolde

                     -kaba işler

                     -vasat incelikte işler

                     -ince işler

                     - çok ince işler

 

200

400

900

2000

 

18.6

37.2

83.7

186.0

Dokuma (pamuklu ve yünlü)

                     -hafif dokumalar  

                     -koyu renkli kumaşlar

                     -dokumada kalite kontrol

 

400

900

1300

 

37.2

83.7

121.0

Metal levha işleri

400

37.2

Plastik şekil verme ve levha işleri

400

37.2

Ağaç işleri

                     -kaba doğrama

                     -rende ve tezgahta incelikli mak. İşl.

                     -ince tezgah işi,makine ve cilalama işi

 

200

400

600

 

18.6

37.2

55.8

 

Tablo 2. Normal görme için önerilen aydınlatma düzeyi örnekleri          (IES,1968)

 

 

·        Aydınlatma şekilleri ışık yayınımının yönüne göre sınıflandırılabilir.

·        Direkt aydınlatma ışığın %90'nı aşağıya

·        Yarı-direkt aydınlatma ışığın % 60-90'ı aşağıya

·        Karışık aydınlatma ışığın % 40-60'ı aşağıya

·        Yarı-en direkt aydınlatma ışığın % 60-90'ı yukarıya

·        Endirekt aydınlatma ışığın % 60-90'nı yukarıya (Özok)

Sonuç: Kumaşların renkleri talebin cinsine göre değiştiğinden mevcut aydınlatma 700 lüks dolaylarındadır. Daha sağlıklı ve daha az göz yoran bir aydınlatma sistemi önerilebilir. Bunun için mevcut aydınlatıcıların kumaş rengi ve iş türüne göre ayarlanabilen aydınlatıcılarla değiştirilmesi gereklidir. Ayrıca yeni yerleştirilecek olan aydınlatıcılar yukarıdaki yansıma kurallarına göre yerleştirilip  ortam çalışmaya daha uygun hale getirilebilir. Bu yatırımın yaklaşık maliyeti 2,000,000,000 tl dir.

 

 Göz Kamaşmasının Sınırlandırılması :

Doğrudan Doğruya ve Yansıma Yoluyla Kamaşma: Görme alanındaki çok yüksek ışık yoğunluğu farklarından ileri gelen bağıl kamaşma yanında doğrudan doğruya ve yansıma yoluyla kamaşmasının da aydınlatma düzenlemesinde dikkate alınması gerekir.  Bunlardan birincisi ışık kaynağına doğrudan doğruya bakmakla, ikincisi ise parlak yüzeylerden yansıma dolayısıyla, meydana gelir. Her üç halde de gözün adaptasyon yeteneği düşük kalır ve göz mevcut ışık yoğunluğu farklarına yeterince çabuk uyum sağlayamaz. Kamaşma etkisi, ışık kaynağının ışık yoğunluğunun çevreninkine oranına, ışık kaynağının görme alanındaki konumuna ve yine ışık kaynağının görülebilir yüzeyine bağlıdır.

 

Çalışma Yerlerinin ve Işık Kaynaklarının Düzenlenmesi: Görüş alanı içinde bulunan ve doğrudan doğruya bakılan bir lambanın, pencereye karşı yerleştirilmiş bir çalışma yerinin neden olduğu doğrudan doğruya kamaşma kesinlikle önlenmelidir.  Bunun için çalışma yerlerinin, ışığın esas geliş yönü sol yukarıdan olacak şekilde ve yatay bakış yönünden itibaren 30 derecenin altında hiç bir lamba bulunmamak üzere düzenlenmesi tavsiye edilir.

 

Işık kaynağının görülebilir yüzeyinden ileri gelen kamaşmayı önlemek için özellikle flüoresan lambalar bakış açısına paralel olarak yerleştirilmeli ve böylelikle gözün gördüğü yüzey perspektif olarak küçültülmelidir.

 

 

Yapay Aydınlatma :

Yapay aydınlatma projelerinde her iş postasının olduğu kadar genelde tüm işyerinin ne ölçüde aydınlatma gereksinimi olduğu dikkate alınır. Bu arada gelişim projelerinin de dikkate alınarak aydınlatma sistemlerinin kurulması da düşünülebilir. Yapay aydınlatma için ışık kaynakları fabrikanın her yerine iyi dağıtılırken özel aydınlatma gerektiren yerlerde de bu gereksinime cevap verecek özel ışık kaynakları kullanılır.

Fabrika içi aydınlatma projelerinin hazırlanmasında; yerleşim, mevcut ara bölmeleri, direkler, tavan yapısı ve iş düzenlemede hakim renkler gibi çeşitli detaylar dikkate alınır. Tek düze ve gölgelenmeyen aydınlatma da ışık kaynaklarında çıkan ışıkların girişimi ile sağlanır. Çeşitli kaynaklardan çıkan ışınların olabildiği kadar girişim yapabilmesi için lambaların yüksekte montajı öngörülür. Lamba yüksekliklerinin saptanmasında lamba aralıkları-yükseklik ilişkisi dikkate alınır. Amaç, her yerde ve tek düze bir aydınlatma sağlayabilmektir. Özel aydınlatma gerektiren iş istasyonlarındaki bu sorunda ışığın şiddeti ve montaj tekniği açısından yaklaşılmalıdır.

Yapay aydınlatma için çok çeşitli ışık kaynakları ve lamba çeşitleri geliştirilmiştir. Bunlarda hangisinin seçileceği; bir işyerinin aydınlatma düzeyi, renk ayrımı gereksinimi, kalite kontrol sistemleri gibi yaklaşımlar ile saptanabileceği gibi, aydınlatma ekonomisi, bakım ve ikmal gibi sorunların da dikkate alınması zorunludur. Örneğin, ekonomiklik açısından flüoresan lambaların tercihi gibi. ( Erkan, 1997 )

 

 
  bugün 3 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol